İş Hukuku Uygulamasında Karşılaşılabilecek Kritik Noktalar: Seri - I

İşveren müvekkiliniz, henüz askerliğini yapmamış veya hukuken asker kaçağı durumuna düşmüş bir işçi çalıştırıyor olabilir. Bunun henüz farkında olmasa da kendisine ulaşan bir tebliğ ile hukuki sorumluluk başlar. Böyle bir durumda işveren müvekkilinizin izlemesi gereken yol ve gerekirse fesih şartları hakkında bilmeniz gerekenleri bu bölümü izleyerek öğrenebilirsin.

İşveren müvekkilinizin işçisine çeşitli borçları bulunabilir ve tarafınıza bunun için maaş haciz müzekkeresi gönderilebilir. Böyle bir durumda en çok merak edilen husus ise yıllık izin ücretinin de maaş haczine konu olup olamayacağıdır. Bu bölümü izleyerek yıllık izin ücretinin hukuki niteliğini ve uygulamada karşılaşılan bu soruna Yargıtay kararları ile de nasıl bir çözüm bulunduğunu öğrenebilirsin.

İşveren vekili veya işçi vekili olarak karşılaşacağınız ve kafa karışıklığına yol açacak sorunlardan biri de, hem işverenin ihbar tazminatı alacağının bulunması hem de işçinin işçi alacaklarının bulunması durumudur. Böyle bir durumda mahsup ilişkisi kurulabilir mi sorusuna cevap aranır. Bu bölümde mevcut iş mevzuatı dikkate alınarak konu çözüme kavuşturuluyor.

İşçilik alacağı nedeniyle işverene karşı dava açılmış olabilir. Ancak ne var ki, aynı zamanda işverenin de işçiye karşı alacak iddiasında bulunması gayet mümkün olabilir. İşte böyle bir durumda işveren iddia ettiği alacakların takas veya mahsup edilmesini talep edebilir mi? Ya da bu talebini karşı dava ile ileri sürmesi mümkün müdür? Uygulamada oldukça işinize yarayacak bu soruların cevaplarını öğrenmek istiyorsan hemen izlemeye başla.

Uygulamada en çok karşılaşılan hatalardan biri yıllık izin alacağının yanlış hesaplanmasıdır. Bu yanlış hesaplamayı anlayabilmek için öncelikle bazı hususlar arasındaki farkları iyi anlamanız gerekir. Bu konuda Yargıtay’ın güncel kararlarını bilmek sizin için oldukça destekleyici olacak.