Eğitim
Eğitim
Bu içerikte, icra hukukunun iki önemli davası olan "itirazın kaldırılması" ve "itirazın iptali" süreçlerini 15 maddede ele alıyoruz. Borçlunun itiraz ederek durdurduğu ilamsız icra takibine hangi yollarla devam edilebileceğini, hangi hukuki çarenin hangi durumda tercih edilmesi gerektiğini detaylandıracağız. Bu iki yöntem arasındaki farkları; bağlayıcılık, başvuru süresi, görevli mahkemeler, delil sunma koşulları ve dava açılış şartları açısından inceleyerek, hangi durumda hangi yöntemin daha avantajlı olduğunu öğreneceksiniz. Yargıtay kararlarıyla desteklenen bu içerik, hem alacaklı hem de borçlu vekilleri için rehber niteliğinde olacaktır.
Devamını Göster
Durum ve şartlara göre itirazın kaldırılması yoluna başvurmuş veya itiraz iptali davası açmış olabilirsiniz ancak her iki dava sonucu verilen kararın bağlayıcılığı birbirinden farklıdır. Bu durum farklı hukuki sonuçları da beraberinde getirir. Bilinmesi gereken bir diğer durum ise bu süreçlerin hukuki niteliğidir. Hukuki nitelik, yargılama sırasında nasıl bir inceleme yapıldığını bize açıkça gösterir. Uygulamada ise sıklıkla rastlanılan bir durum vardır: Davacı taraf avukatları itirazın kaldırılmasını itirazın iptali davasına veya itirazın iptali davasını itiraz kaldırılması sürecine dönüştürmek ister. Peki bu gerçekten mümkün müdür? Bu bölümde son olarak en önemli üç usul kuralına değinilecek. Görevli ve yetkili mahkemeyi belirlemek ile arabuluculuk başvurusu hakkındaki bilgiye sahip olmak davanın reddedilmemesi veya sürecin uzamaması için oldukça önemli.
İtirazın kaldırılması yoluna başvurabilmek veya itirazın iptali davası açabilmek için belirli süre şartlarına uymamız gerekir. Her iki süreç için de bu süreleri karıştırmamakta fayda var. Bir diğer önemli konu bu yargılamalardaki inceleme şekli ve dosyaya sunabileceğimiz delillerdir. Bunları bilmeden yargılama sürecinde başarılı olmamız oldukça zordur. Her şeyden öncelikli olarak bilmemiz gereken husus ise, itirazın kaldırılması yoluna başvurabilmek veya itirazın iptali davası açabilmek için gerekli şartların sağlanıp sağlanmadığıdır.
Her iki sürece ait yargılama usülünün ne olduğunu bilmek oldukça önemli. Bu, yargılama aşamasında neler yapabileceğimiz hakkında bize yol gösterir. İtirazın kaldırılması sürecinde ise karşımıza çok önemli bir dava süreci çıkar: Borçtan kurtulma davası. Bu her iki sürece olan hakimiyetimiz bize farklı bir dava türü hakkında da bilgiler vermiş olacak. Bu davaların kesinleşmesi ve icra edilebilirliliği lehimize olan her karar sonrası mutlaka bilmemiz gereken bir nokta olarak karşımıza çıkacak. Gerek dilekçelerimizin talep bölümünde yer vereceğimiz gerekse de kararlarda göreceğimiz icra inkar tazminatı ile ilgili tüm ayrıntıları da doğru bir şekilde bilmemiz gerekiyor. Son olarak çok önemli bir noktaya değinilerek eğitim tamamlıyoruz: Harç ve vekalet ücreti. Gerek dava açılışı gerekse de hükümdeki vekalet ücretlerindeki yanlışlığı önlemek adına mutlaka bu hususta bilgi sahibi olmalıyız.
