Eğitim
Özellikle borçlu taraf avukatıysanız uygulamada en çok karşılaşacağınız davalardan ikisi, menfi tespit ve istirdat davalarıdır. Menfi tespit davası ile müvekkilinizin borçlu olmadığını ispatlamaya çalışırken, istirdat davası ile icra baskısı altında ödenen borcu geri almaya çalıştığınızı söyleyebiliriz. Menfi tespit davasının takipten önce veya takipten sonra açılması durumu ise dikkat edilmesi gereken önemli noktalardan biri. İşte bu eğitimde her iki dava sürecinin neyi ifade ettiğini ve birbiri ile olan en önemli farklarını örnek ve kararlar eşliğinde öğreneceksiniz.
Devamını GösterBorçlu olan müvekkilinize bir ihtarname gelmiş olabilir ya da icra takibi başlatılmış olabilir. Her iki senaryoda da henüz borcu ödemeden borçlu olmadığını tespit ettirmek için bir hukuki yola başvurmak istiyor olabilirsiniz. Tabi ki bu davayı açmak için sağlanması gereken tek şart borcun ödenmemesi değildir. Bu dava ile amaçlanan hususun ne olduğunu ve davayı açmak için gereken şartlara sahip olup olmadığınızı bu bölümü izleyerek öğrenebileceksiniz.
Bu davaya diğer adıyla geri alma davası da deriz. Adı üstünde ödenmiş bir borcu geri almaya çalışıyoruz. Borçlu müvekkiliniz için daha öncesinde menfi tespit davası açılmamış olabilir ya da açılmış olmasına rağmen gerekli teminat yatırılmamış veya mahkemeden takibin durmasına yönelik ihtiyati tedbir kararı alınmamış olabilir. İşte böyle bir durumda cebri icra tehdidi altında borcun ödenmesi kaçınılmaz olmuştur. Tüm şartları sağlayabiliyorsak elimizde hukuki bir yol var: İstirdat Davası.
Her iki dava türünü diğer konu başlıkları açısından incelemeye devam ediyoruz. Tamamlayıcılık, hak düşürücü süre, kesin hüküm ve derdestlik ve arabuluculuk süreci; her iki dava türü içinde bilinmesi gereken önemli noktalar. Bu noktaları iyi bir şekilde sürecin en başında not almanızı tavsiye ederiz.