Eğitim
Bir konutun veya işyerinin kiralanması aşamasında kiraya veren ya da kiracı tarafın avukatı olabilirsin. İmzalanacak sözleşmede önemli rol oynayacak bazı bilgilere sahip olman üstlendiğin işten iyi bir sonuç almanı sağlayacak. Bu bilgiler farklı konu başlıkları ile tamamen uygulamadaki sorunlara ışık tutan çözümler ile bu eğitimde incelendi. Kefalet, yetki, kira bedelinin belirlenmesi, depozito, kira tespit davaları, sözleşmenin feshi ve tahliye taahhütnamesi ile ilgili önemli detaylar, uygulamalı örneklerle hiçbir yerde bulamayacağın şekilde anlatıldı.
Devamını GösterÖnemli bir bölgede bulunan işyerini kiralayacak olan müvekkilin sözleşmede kiracı lehine kefil bulunmasını talep etmiş olabilir. Ancak bir kişinin sözleşmeye “Ben kefilim.” yazması ile bu işin sağlıklı bir şekilde çözülemeyeceğinin ve hukuki uyuşmazlıklara sebep olacağını söylemek oldukça kolay. Peki, bir kira sözleşmesinde kiraya veren kişiyi koruyacak kefalet düzenlemesi ‘eşin onayı’ durumu da gözetilerek nasıl olmalıdır? Bu sorunun cevabı örnek sözleşme maddesi ile bu eğitimde anlatıldı.
Herkes maliki olmadığı taşınmazı kiralayabilir. İşte bu noktada kiracı olan müvekkiliniz hak sahipleri karşısında hukuken zor duruma düşebilir. İster bir konutu veya işyerini kiraya verecek maliklerin avukatı olun isterseniz de bu konut veya iş yerini kiralayacak kişinin. Her iki durumda da mülkiyet türüne göre kira sözleşmesinin yetkili kişiler tarafından tam ve eksiksiz şekilde düzenlendiğinden emin olmalısınız. Kira bedelinin belirlenmesi konusunda getirilen döviz yasağı düzenlemesi ise uygulamada hala yanlış anlaşılabiliyor. Uygulamada emredici bir düzenleme olmasına rağmen depozitoya ilişkin yanlış uygulamalar çoğu zaman kiracı tarafı mağdur eder. Yargıtay görüşleri ile doğru uygulamanın neler olduğu ve çok daha fazlası bu bölümde.
11 Haziran 2022 tarihinde getirilen ve sınırlı bir süreyi kapsayan düzenleme de dâhil olmak üzere kira artış oranının nasıl uygulanması gerektiğine ilişkin akıllardaki bütün soru işaretlerini giderecek bilgilere bu bölümü izleyerek ulaşabilirsin. Uygulamada merak edilen en önemli konulardan biri ise uzama yılları için belirlenen kira bedellerinin %25 artış sınırına tabi olup olmadığıdır. Örnekler ve akıcı bir içerik akışı ile konuyu öğrenmek için şimdi izlemeye başla.
Bölüm başlığında ‘davaları’ diye bir ifade kullanılmasının bir sebebi var. TBK’ nın 344.maddesinde iki tür kira tespit davası düzenlenmiştir. Eğer sözleşmede kira artışına ilişkin hiçbir düzenleme yoksa kiralama döneminin ilk 5 yıllık süresi için açılabilecek kira tespit davası ile kira sözleşmesinin imza tarihinden itibaren 5 yılda bir açılabilecek rayiç bedelin tespiti davası birbirinden farklıdır. Sadece bu ayrımı bilmemiz tabi ki yeterli değil çünkü tespit edilen rayiç bedelin uzama döneminden itibaren geçerli olması belirli şartların yerine getirilmesine bağlı.
“Belirli bir kira sözleşmesi belirsiz kira sözleşmesine dönüşür.” Uygulama sahasında bu cümle ile karşılaşsanız da bunun büyük bir hata olduğunu aklından çıkarmayarak bölümü izlemeye başlayabilirsin. Her iki sözleşme türünde de tarafların fesih hakkını ne zaman ve hangi şartları yerine getirerek kullanılabileceğini aklında tek bir soru işareti bırakmayacak örnekler ile şimdi öğrenmek için bölümü hemen başlat!
“Sözleşmen süren doldu, konutu boşalt.” cümlesinin hukuken hiçbir anlam ifade etmediği durumların artık farkında olan kiraya verenin kiracı tarafa imzalattığı tahliye taahhütnamesinin, geçerli bir hukuki doküman olup olmadığını bir avukat olarak incelemek zorunda kalabilirsin; ya da taraflar bir sürenin sonunda konutun veya işyerinin tahliyesi konusunda henüz sözleşme imzalanırken görüş birliğine varmış ve senden tahliye taahhütnamesi hazırlamanı isteyecek olabilir. Eğitimi izlerken ekranında gerçek ve hukuka uygun olarak düzenlenmiş bir tahliye taahhütnamesi de göreceksin. Son bölüm, HUBOX farkı ile hazırlanan eğitimlerin sana sunduğu katkı açısından oldukça heyecan verici olacak.